İstanbul´un batısında yer alma şansından dolayı lanet trafiğe girip yol almaktansa Trakya´ya doğru gaz açmak bize her zaman daha çekici gelmiştir. Yani düşünün neredeyse 2 saat yol alacaksınız ve henüz köprüyü geçmiş olacaksınız. Ya da çok daha az bir zaman ayırarak Karadeniz´le kucaklaşmış olacaksınız. Siz olsanız hangisini tercih ederdiniz?
Cevabı duyar gibiyim. Biz de aynı fikirdeyiz. Zaman buldukça Trakya´nın en ucra köşelerine kadar uzanarak neredeyse tüm coğrafyayı her seferinde yeniden keşfetmiş oluyoruz. Yine buna benzer bir haftasonu organizasyonunda Bıçkıdere Kamp Alanı´yla buluştuk. Aslında rota Çataca´dan başlayarak Yalıköy, Çilingoz, Kıyıköy üzerinden Demirköy´e doğru ilerleyen orman yollarından geçiyor. Yer yer zemin bozulsa da genel olarak çok temiz ve güzel bir rota.
Bıçkıdere Kamp Alanı hazır sundurması, çeşmesi, küçük şelalesi ve göletiyle efsanevi bir sessizlik sunarak sizi karşılıyor. Cep telefonlarını unutmanız gereken bu bölgeye çok yakın olan Demirköy´den her türlü ihtiyacınızı karşılayarak kamp alanına ulaşabilirsiniz. Peki kamp alanını nasıl bulacağız diyorsanız eğer, size hemen bir koordinat vererek işe başlayabilirim. 41.7929073 27.7995515
Bu rotadan sonrası için videoyu izleyebilirsiniz. Hem zemini görmek açısından hem de ne ile karşılaşacağınızı net bir şekilde görmeniz açısından size faydalı olacaktır.